Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez: Hasarsız tüm bölgelere gaz arzı sağlandı
Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşayan Türkiye, çabalarını yıkımla sürdürüyor.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen 2 şiddetli deprem toplamda 10 ili vurarak büyük yıkıma neden oldu.
Devletin tüm kurumları depremzedelerin yaralarını sarmak için harekete geçti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, facianın 19’uncu gününde Haber Global’de yaptığı canlı yayında soruları yanıtladı.
“Madenciler depremin olduğu ilk andan itibaren bölgeye ulaştı”
Maden sektöründen 9 bin 800 arama kurtarma personelinin deprem sonrası afet bölgelerine sevk için hazırlıklara başladığını belirten Dönmez, şöyle devam etti:
Özellikle kömür madenciliği zaman zaman göçüklerin oluştuğu bir alan olduğu için bu sorunlarla bu bölgede yaşamasını ve çalışmasını bilen arkadaşlarımız. İlk andan itibaren sahaya hızlı bir şekilde hareket etmeye başladılar. AFAD ile uyum içinde hazırlıklarına başladılar. Hangi ilde, hangi ilçede, ne kadar hasar var? Nereye sevk edilmelidir? Bunlar uyarlamalar. Doğal olarak o günü unutmamamız gerekiyor. Biliyorsunuz aslında hava şartları da pek müsait değildi. Yollarda bir miktar hasar meydana geldi. Transferlerdeki gecikmelerin temel sebebi aslında hava ve yol şartları. Ancak ilk öncü ekiplerimiz depremin ilk anından itibaren hızla bölgeye ulaştı.
“Hasarsız bölgelere gaz ikmali sağlandı”
Sarsıntı bölgesinde elektrik altyapısıyla ilgili çalışmaların devam ettiğine değinen Dönmez, şunları kaydetti:
11 ilde yaklaşık 5 milyon 600 bin elektrik abonemiz oldu. 1 milyon 700 bin civarında doğalgaz abonesi söz konusu oldu. Olağan ilk an ile birlikte ana hatlarımızda önemli hasar meydana geldi. Şehirlere doğal gaz taşıyan BOTAŞ’ın sınırlarında 20’ye yakın büyük hasar ve kırık meydana geldi. Hasarı onarmak için gruplarımızı hızla bu noktalara sevk ettik. İlk 4-5 günde bu ana hatlardaki hasarları onardık, şehirlere gaz arzını sağladık. Ancak daha sonra gaz ikmalini sağlamak da yetmemiş, şehirde gaz dağıtımı yapan kuruluşlarımız bu hasarları birer birer onarmak ve binalara bu gazı vermek zorunda kalmıştır. İlk günlerde kurtarma çalışmaları devam ederken ikinci bir afet yaşanmasın diye birçok binada kontrol ve tedbir amacıyla doğalgazı ve elektriği kestik. Arama kurtarma çalışmalarının tamamlandığı bölgelerde, şebekedeki hasarlar denetlenerek çalışmalar yeniden gaz vermeye başladı.
Bugün, ağır hasarlı alanlar dışında, hasarsız bölgelerin neredeyse tamamına hızla gaz verildi. Ancak konutlara ulaşan gaz ile ilgili olarak iç tesisatların gözden geçirilmesi, denetlenmesi ve test edilmesi gerekmektedir. Bunun için her binaya ayrı ayrı girilmelidir. Aksi takdirde gazı servis kutusuna getirdiniz, içerideki o büyük sarsıntı sırasında iç tesisatta kaçaklar olmuş, kırılmalar olmuş olabilir. Olumsuz bir durumla karşılaşmamak için binalara girilerek testler yapıldı. Ana sütun sınırları revize edildi. Ancak bu kez daire içlerinde doğalgaz tesisatımız var. Soba ve kombilerimize gelen kısım. Her zamanki dairede yaşayan kimse yoksa denetçi daire girişindeki vanayı kapatır. Üzerine bir çıkartma yapıştırır. Vatandaşımız daireye geldiğinde tekrar Alo 187’yi arayarak talebini iletiyor. Ekiplerimiz geri dönerek çember içerisinde denetim işlemlerini tamamlayarak bu formda gaz ikmalini sağlamaya çalışıyor.
“Yıkımın yaşandığı bölgelerde güvenlik nedeniyle enerji verilmiyor”
Daha önce Kobe ve San Francisco’da yaşanan afetlerde deprem anında doğalgaz yangınlarının neden olduğu ikincil afetlere değinen Dönmez, Türkiye’nin gerekli önlemleri almasıyla daha büyük felaketlerin önüne geçildiğine dikkat çekti.
Yıkımın ağır olduğu mahallelere can ve mal güvenliği açısından elektrik ve doğalgazın verilemediğini vurgulayan Dönmez, özellikle Antakya merkezde çok sayıda çöken veya ağır hasarlı binanın bulunduğuna dikkat çekti. söz konusu alanlarda hasar tespit çalışmaları tamamlanmadan güçlendirme işlemlerine başlanamayacağı belirtilmiştir.
Dönmez, depremden etkilenen bölgelerde yapılması planlanan yeni yerleşim yerlerinde elektrik altyapısı konusunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile koordineli hareket ettiklerini belirtti.
Kendilerine ilk etapta MTA’nın aktif canlı fay harita çalışmasını verdik ve faylardan kaçınmak için güvenli alanları seçtiler. Yine bu bölgelerde sıvılaşmaya eğilimli bölgelerin haritalarını kendilerine verdik. Gruplar birlikte daha sadık, daha sağlam yerleri seçerler. Doğal olarak şehir orada devam edeceği için elektrik altyapısını da oraya götüreceğiz.