Haber

Başörtüsü için Anayasa değişikliği teklifi Anayasa Komisyonu’nda

Başörtüsüne anayasal güvence getiren ve evlilik birliğini tanımlayan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin TBMM Anayasa Komisyonu’ndaki görüşmeleri sürüyor.

Teklifin tamamı hakkında söz alan CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, başörtüsü meselesinin temelinde kılık kıyafet ve hak meselesi olduğunu, bunun aslında Anayasa’nın kozmik hakları düzenleyen kararlarında da yer aldığını söyledi.

Bu konuda anayasa değişikliğine gerek olmadığını belirten Tezcan, “Hemen itiraz edeceksiniz. Keşke gitmeseydik” dedi. Gitmenin ötesinde bu tavırlar maalesef size hak etmediğiniz bir 12 yıl daha güç verdi. Rahatsızlık nedir? Artık bu malzemeyi vermiyoruz, siz de huzursuzsunuz.” dedi.

Anayasa uygulayıcılarıyla ilgili bir sorun olduğunu belirten Tezcan, şöyle devam etti:

“Anayasa ‘Basın özgürdür’ diyor. Ancak basın özgürlüğünü sınırlayan birçok uygulama var diyoruz.” Ekrem İmamoğlu kararı, yargıya ilişkin kararlar, yargıçlara yönelik baskılar meydanda. Bu Anayasa’nın varlığıyla ilgili bir sorun değil, uygulamayla ilgili bir sorundur. Uygulama siyasi atmosferle ilgilidir. Türkiye’de yapmamız gereken Anayasa’yı değiştirmek değil, siyasi atmosferi değiştirmek.” “Biz de bunu yapıyorduk. Bu konuların siyaset malzemesi haline gelmesin diye siyasi bir ortam oluşturuyoruz. Tasarı bunun kalbinde, ortasında ve merkezinde bir adımdır.”

“Anayasal değişiklik zaruret haline geldi”

AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, 2013 yılından itibaren başörtüsü özgürlüğünün mevzuatta yer aldığını söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medyadan yayınladığı bir mesajla başörtüsü kanunu teklif edeceklerini kamuoyuyla paylaştığını, teklifin birkaç gün sonra Meclis Başkanı’na sunulduğunu hatırlatan Tunç, ” Sadece kamuda çalışanlara özgürlük getiren kanun teklifi; yasaklar.” dedim.

“Kanun teklif ettik, kabul edin. Anayasa değişikliğine ne gerek var?” Tunç, “CHP’nin önerisi ‘2011’den beri fiili bir durum var, fiilen bir yasak var. Biz bu yasağı bir yasa tasarısıyla çözmek istiyoruz.’ Tasarıya ‘evet’ derseniz, kanunun değiştirilmesi kolayken, çoğunluğa tabi, çünkü kolay çoğunlukla değiştirildiği için, o kanunun kalktığı zaman yasak dönemine geri dönmek söz konusudur. bir zorunluluk haline geldi. hiçbiri.” ifadeleri kullandı.

“Aile ne kadar güçlüyse toplum ve millet de o kadar güçlüdür”

Anayasa değişikliği teklifi ile kadının onuru ve haklarını koruyan bir durumun anayasal güvence altına alınacağını belirten Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Devletin varlık sebebi, temel hak ve hürriyetlerin ilgasına veya yok edilmesine kapı aralamak değil, bu hakların bir inanç içinde ve hür bir ortamda kullanılmasını sağlamak ve halkın önündeki sorunları ortadan kaldırmaktır. İnsan hakları, insan temel hak ve özgürlüklerine dayalı demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinde Özgürlükler Anayasa ve kanunlarla güvence altına alınmıştır.Hiç kimse dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi niyet, ideoloji, inanç, din, mezhep vb. herkes kanun önünde eşittir.devlet organları ve idari makamlar tüm süreçlerinde kanun önünde eşitlik unsuruna uymak zorundadır.böyle bir devlet de sorunları gidermekle yükümlüdür. kamunun veya özel sektörün sunduğu mal ve hizmetlerden yararlanmalarını engelleyen, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti bu noktada kadının tercihlerini korumakla yükümlüdür. eşitlikçi ve idari düzeyde Anayasa’ya aykırı, insan onuruyla bağdaşmayan, ayrımcı ve çağ dışı uygulamalara maruz kalmamaları için tedbir veya fiili uygulamalar yoluyla anayasal güvencelerin getirilmesine ihtiyaç vardır. Bu Anayasa değişikliği teklifi de bu nedenle yapılmıştır. Milletvekillerimizin hem Anayasa Konseyi’nde hem de Genel Kurul’da nitelikli çoğunlukla düzenlemeye ‘evet’ diyeceklerine inanıyoruz. Karşıt görüşü düşünmek bile istemiyoruz.”

Anayasa değişikliği teklifiyle evlilik birliğinin tanımlanacağını anlatan Tunç, “Aile Türk toplumunun temelidir, aile ne kadar güçlüyse toplum ve millet de o kadar güçlüdür. Sadece kadın ve erkek arasında kurulabilen evlilik birliği çok değerlidir.” dedim.

Tüm dünyada aileyi tehdit eden bazı propagandalara tanık olduklarını ifade eden Tunç, “Ülkemizde bunun bazı örneklerini hep görüyoruz. Ülkemizde bazı sapkın hareketlerin yayılmasını önleyecek çok değerli bir düzenleme ve Türkiye’de de aileyi tehdit eden bazı propagandalar var” dedi. toplum buna ‘evet’ dememizi bekliyor.” değerlendirmesini yaptı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu